Siyaset Bir Karakter Yolculuğudur!
Siyaset Bir Karakter Yolculuğudur!
H.Nurcan Yazıcı
Bu
kaba siyaset yolculuğunda gayesinden ve prensiplerinden taviz vermeden
hala nazik kalabilenler; bilin ki en güzel “karakter” örneği sizsiniz!.
Siyaset alanında sık sık duyduğumuz, uyarı mahiyetinde bazı söylemler
vardır. Bu söylemler, siyasetin yaşanmışlıklarından ve tecrübelerinden
akarak günümüze gelir. Çoğu, doğru siyaset yapmayı ve karakterli
siyasetçi modelini anlatır.
“Yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişirsen; Hem yolunu kaybedersin hem dostunu!..” gibi!..
Karakter; insanın kendisini tanımasıyla, kendi kimliğini fark etmesiyle
şekillenir. Bu süreç ailede başlar, okullarda devam eder, çevre ve
fiziksel şartlarla yol alır derken, olgunlaşır ve bir gün “ben de varım” der.
Ben varım diyen (karakterli dediğimiz) kişinin de kabul görebilmesi
için, kanaatleriyle davranışlarının uyumlu olması, nerede, ne kadar ve
nasıl olunması gerektiğini bilmesi gerekir.
Büyüklerimiz der ki: “Bir insanı tanımak istiyorsanız onunla ya yolculuk yapacaksınız, ya da alışveriş."
Bu yolculuğu sadece “vasıta aracılığıyla” yolculuk, alışverişi de “para alışverişi” olarak yorumlamayın.
Bu, bir ideale ulaşmak için yapılan, aynı amacın etrafındaki bir
birlikteliğin ve bu süreçteki paylaşımların yolculuğudur. İnsanlara
yeterli zaman verilirse, gerçek karakterlerini bu yolculuklarda ortaya
koyarlar.
Örneklerini görmek için etrafımızdaki siyasi yolculuklara, bu
yolculukların nasıl ilerlediğine, sonrasında yaşananlara ve de
paylaşılanlara, yaşananlarla birlikte de ortaya çıkan insan duruşu ve karakter tanımlamalarına bir bakın.
“Bir partinin gayesi, bir fikir ve davaya aynı hayat ve ihtiyaçlar
devam ettikçe her zaman hizmet etmek, bir fikri böylece mütemadiyen
tekâmül ettirmektir ve böyle bir fikir sistemine uygun, ona paralel
hareketler sistemi ortaya koymaktır.
Parti, düşman gemisine isabet edip
onu batırdıktan sonra kendisinin de yok olup ortadan kalması tabii
görülen bir torpil gibi değildir.
Parti, fikirden ibaret kabzası içinde
her zaman kullanılır değere sahip asla paslanmayan, kırılmayan bir kılıç
gibidir.” der Nurettin Topçu.
Bir siyasi hareketin bütün zamanlara hitap etmesi ancak, fikir ve siyasi karakter yapısının sağlamlığı ile mümkündür.
“Ahlak bakımından yanlış olan bir şey, politika açısından da doğru olmaz.” E. Gladstone
Siyaset bütün sosyal alanlarda olduğu gibi, bireyin kendi kendine egemen
olmasını, kendi kendiyle uyum içinde bulunmasını, düşünce ve de
hareketlerinde tutarlı, bir gayeye ve değerler bütününe sahip olmasını
ister.
İstenen budur ancak ilkesiz, hırs ve ben duygularıyla hareket eden siyasiler hala karşımıza çıkmaya devam ediyor.
Bunlar her türlü mevkiinin geçici olduğunu, bu yolculuğun
en önemli tarafının dostluk ve insana hizmet olduğunu unutan kimliksiz,
“ben aslında yokum her kalıba girerim, yeter ki o mevkide olayım”
tutarsızlığı içinde, gittikleri her yere aynı zararı veren kötü karakter
tipleridir.
“Bazı insanlar prensipleri için partilerini değiştirir, bazıları partileri için prensiplerini değiştirir.” Winston Churchill
Bu kaba siyaset yolculuğunda gayesinden ve prensiplerinden
taviz vermeden hala nazik kalabilenler; bilin ki en güzel “karakter”
örneği sizsiniz!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder