ABD ve İncirlik Üssü
ABD ve İncirlik Üssü
Ata Atun
İncirlik üssünün Türkiye tarafından kapatılması demek, ABD’nin Ortadoğu’da “kör, topal ve sağır” olması demek.
ABD ile Türkiye arasında yaşanan gerilimin içinde Türkiye’nin elindeki
en büyük kozlardan bir tanesi ABD’nin Adana’daki İncirlik üssü.
Her ne
kadar Türkiye’de 40 tane daha ABD üssü bulunmaktaysa da, bunların içinde
en önemlileri İncirlik ve beş tane olan Nükleer bomba depoları.
İncirlik baş sırada.
Dünya üzerinde İncirlik kapasitesinde sadece 2 tane daha ABD üssü var.
Gerisi İncirlik’e kıyasla, görevleri daha az önemli küçük üsler.
Bölgede ABD’nin Filipinler ve Japonya hükümetleri ile imzaladığı ve bu
ülkelerin varlığını devam ettirecek yükümlülükler ve sözler içeren bir
çeşit “Garanti Anlaşması” yok.
ABD, Türkiye ile günümüzde yaşadığı
gerginliği daha birkaç yıl evvelsinden öngördüğünden 2017 yılı içinde
İsrail ile daimi bir askeri üs kurma anlaşması yaptı.
Bu anlaşma basına
pek sızmadı ve basında yer almadı. İncirlik’in bir kopyasını İsrail’de
yapma hazırlığına girdi ABD. Bu şekilde ABD’nin İsrail’de daimi ve
kalıcı bir askeri olacak.
Buna ilaveten de Amerika ile İsrail arasında
imzalanacak Güvenlik ve Savunma İşbirliği Anlaşması ile iki ülke
arasındaki askeri dayanışma da uluslararası geçerlilik ve resmiyet
kazanacak.
İncirlik üssünün Türkiye tarafından kapatılması demek, ABD’nin
Ortadoğu’da “kör, topal ve sağır” olması demek. Türkiye’nin NATO
içindeki ABD’den sonra ikinci en büyük güç olması ve ABD’nin de
günümüzde NATO’ya çok ihtiyaç duyması nedeni ile ABD’nin Türkiye’yi
megalomanik nedenlerle kaybetmesi NATO’yu kullanılamaz hale
getireceğinden, bu davranışı ABD’nin tamamen kendi aleyhine
sonuçlanacak.
ABD ordusunun sadece yakıt gideri yıllık 15 Milyar Dolar
ve ABD’nin dünya üzerinde kurduğu üslerinde ve kendi ordusunda
kullandığı yakıtın parası, ABD maliyesinin cebini delmeye, hazineyi de
zorlamaya başladı.
ABD’nin eşzamanlı olarak Avrupa Birliği, Rusya ve Çin’den yaptığı
ithalatı azaltmak istemesinin ve bu nedenle de gümrükleri yükseltmesinin
gerekçesi hazinesinin dibinin delinmeye başlamış olması. Bu aşamada
ABD’nin küresel ekonomik gücünün iniş eğilimine geçtiğini söylemek
yanlış olmaz.
ABD’nin, dünyanın 3 büyük ekonomisine sahip olan AB, Rusya ve Çin’e
karşı gümrük kalkanı koyup, bu ülkelerde ekonomik sıkıntılar yaratmasına
ilaveten Türkiye’ye karşı siyasi yaptırımlar uygulaması ve ekonomik
baskı kurarak hukuk dışı taleplerde bulunması sonrasında Türkiye’nin diz
çökmeyip kendisinden beklenmeyen bir direniş içine girmesi, dünya
üzerindeki tüm siyasi ve ekonomik dengelerin bozulmasına yol açtı.
Türkiye’nin ABD’ye adeta kafa tutması, kalplerinde ABD’ye karşı nefret
duygusu olan ama bunu dışa vuracak güce sahip olmayan ülkeleri de ABD’ye
karşı harekete geçmek için dürtmeye başladı.
ABD’nin Türkiye’ye verdiği 8 maddelik talep listesinin tümü “İncirlik
Üssü”nün “İ”si bile etmez. ABD açıkça Türkiye’ye blöf yapıyor ve “Ölümü
gösterip sıtmaya razı etmek” istiyor.
Türkiye’ye verilen 8 maddelik
muhtıradan Başkan Trump’ın istediği sadece birinci madde: Rahip
Brunson’un serbest bırakılması. Gerisi Başkan Trump için teferruat. Olsa
da olur, olmasa da.
Başkan Trump’ın ve ekibinin istediği, genelde çoğunluğu çok dindar olan
ABD kamuoyu nezdinde, rahip Brunson’u Türkiye’de hapisten çıkarttırıp
geri getirtmekle prim yapmak, “Hristiyanlık galip geldi” havasını
yaratmak ve “ABD en büyük” duygusunu yaşamalarını sağlamak zira
Brunson’un rahipliğinin çok üstünde meziyetleri olduğunu Trump çok iyi
biliyor.
ABD Başkanı Trump’ın attığı her iki ok da bir kere yaydan çıkmış oldu ve
geri dönüşü yok bu okların. Bunun vebali küresel olacak ve tüm gelişmiş
ülkelerle birlikte konu ile ilgilileri olmasa bile daha çok fakir
ülkeler ödeyecek bu bedeli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder