19 Haziran 2018 Salı

Türkiye'nin Gerçek Gündemi

 

Türkiye'nin Gerçek Gündemi

 

Mehmet Sayın

 

Esas gündem kükremiş sel gibi gelen Cumhuriyet tarihimizin en büyük ekonomik krizidir, seçimler bu krizin gölgesinde yapılmaktadır.

 Bugün ortada görünen gündemimiz 24 Haziran seçimleridir;


Peki nedir esas gündem;


Ne olacak esas gündem kükremiş sel gibi gelen Cumhuriyet tarihimizin en büyük ekonomik krizidir, seçimler bu krizin gölgesinde yapılmaktadır ve amaç kriz çökmeden kazanılması hedeflenen bir seçimle üç gün daha başta kalabilmek çabasıdır yani esas gündemin erken gelen sonucudur.

Peki bu kriz neden geliyor;


 Neden olacak Türkiye ekonomisi üretime değil sıcak para ve ranta dayanıyor da onun için sadece inşaat sektörüyle ülke ekonomisi de ayakta tutulamıyor.

Tarım "kelimenin tam anlamıyla" çökmek üzere yıllar önce "kendi kendisine yeten Türk tarımı şimdi en zaruri ürünlerini bile dışarıdan ithal eder duruma düşmüş;

Hayvancılık sektörü de can çekişmek konusunda tarımdan farklı değil.
 

Dış ülkelere büyük ve küçükbaş hayvan ihraç eden ülkemiz şimdi küçük ülkelerden et ithal ediyor ve et ithal etmekle de kalmıyor saman dahi ithal ediyor.

Tarım girdilerinde devlet sübvansiyonu yok ve çiftçimiz pahalı akaryakıt pahalı gübre ve pahalı ilaç kullanıyor.

Can çekişen sektörden ekmek yiyen insanlarımız yani köylülerimiz de köylerini terk ederek üretici durumdan tüketici duruma düşüyorlar.

İmalat sanayi de pahalı girdiler ve ağır vergilerin yükü altında inim inim inlemekte ve bu da yetmezmiş gibi enflasyonist baskılarla yükselen kredi faizleri de meselenin üzerine adeta tüy dikiyor.

Bunların tabii sonucu da açıklanan rakamların çok çok ötesinde olan işsizlik.

Sonuçta üretmeyen ve sıcak paraya dayanan Türk ekonomisi bu parayı bulmakta sıkıntı çekiyor çünkü dünyada para bolluğu sona erdi ve Amerika para musluklarını kısarak dolarlarını ülkesine toplamaya başladı.

Kısaca olup bitenlerin özeti yukarıda;

Dış borç yükü de vahim ötesinde devletin ve özel sektörün borcu 453 milyar dolar ve bunun bu sene vadesi gelen miktarı 220 milyar dolar.

Ve bu ödemeyi yapacak  para da mevcut değil.


Ben kendi payıma ülkeyi yönetenlerin ne yapacaklarını bildiklerine de inanmıyorum ve onlar da başka bir alem;

Onlar da siyasi karşıtlarını hakaret ve tehditle susturup sindirebileceklerini zannediyorlar.

Bu kriz sel gibi geliyor ve önüne kattıklarını da sürükleyecek gibi görünüyor.

Bir başka gördüğüm de iktidar partisi gücünün limitine geldi ve onlar da gidiciler.

Ama yerlerine kim veya kimler gelirse gelsin onlar da kucaklarında da nur topu gibi bir kriz bulacaklar;

Tam da o noktada 16 senedir yürüttükleri ekonomik politikanın sonucu olan krizin faturasını da yeni gelecek olanlara kesecekler.
Sanki sebep kendileri değilmişler gibi.

Bunun için bu yazıyı yazmak farz oldu zira tekerlek kırıldıktan sonra yol göstermek hiç bir işe yaramaz.

Bu sefer gidiyorlar ve bana göre bu gidiş de kaçınılmaz.
Tabii gelen kriz de kaçınılmaz.
Allah beterinden korusun.


http://www.haberiniz.com.tr/yazarlar/mehmet-sayin/turkiye-nin-gercek-gundemi-440624m.html 

Hiç yorum yok: