AKP’nin Ahdine İnanılabilir mi?
AKP’nin Ahdine İnanılabilir mi?
Özcan Yeniçeri
Seçim bildirgesinde 24 Haziran seçimlerinden sonra da demokrasiyi geliştirmeye bir üst lige çıkarmayı öngörüyor. Tuhaf değil mi?
AKP iktidara geldiği 2002 yılında milletin karşısına “Yeni Türkiye”, “İleri Demokrasi” ve “Yeni Anayasa” kavramlarıyla çıkmıştır. İşbaşına geldiği 2002 yılını milat olarak aldığı için kendisinden önceki Cumhuriyet dönemini reddi miras etmiştir.
AKP’li bir yazar; “Cumhuriyet geçiş süreci, yeni bir tarih başlıyor… 20. yüzyıl bizim için dondurulmuş bir tarihti ve buzlar çözüldü”. Diye yazmış.
AKP’li bir siyasetçi; Cumhuriyet “90 yıllık reklam arasıydı bitti”. Diye ahkâm irad eylemiş.
AKP’nin TBMM Başkanı, Abdülhamit dönemi ile AKP dönemi arasında kalan dönemde bir duraklama dönemi olduğunu, Erdoğan ile birlikte bu dönemden çıkıldığını savunmuştur.
Bu sözler raslantısal olarak söylenmiş değildir. Aksine bu bir zihniyetin paradigmasıdır.
AKP’nin 3 Y iddiası!
Bilindiği AKP, “3Y” iddiasından yola çıkarak kurulmuştur. Yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar ile mücadele edeceğini belirten AKP'nin 17 Aralık Yolsuzluk operasyonunun ardından yolsuzlukla mücadele iddiası tamamen çökmüştür.
Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk iddiaları AKP
döneminde zuhur etmiş, yolsuzluk iddiaları uluslararası boyutlara
ulaşmıştır. Bu konuda 17/25 Aralık iddiaları bir yana Reza Zerrap ve Deniz Feneri davası bile her şeyi açıklar niteliktedir.
Medyaya, basına ve ifade özgürlüğüne uygulanan engeller ve yasaklamalar demokrasiyi rahatsız edici boyutlara ulaşmıştır.
Yasaklar konusunda OHAL ve KHK’larla “Alo Fatih” diye anılan süreç her şeyi özetlemektedir.
AKP’nin üç Y’sinden sonuncusu olan yoksulluk ilkesinin durumu da devletten ve belediyelerden yardım alan milyonların durumuna bakılarak anlaşılabilir.
Yaşananlar AKP’nin 3 Y iddiasının tamamen iflas ettiğinin kanıtıdır.
2002 yılında iş başına gelen AKP, Türkiye’nin en önemli sorunu olarak
kimi zaman bürokratik kimi zaman da yargı/askeri diye nitelediği “vesayet” sorununu gündeme getirmiştir.
AKP’nin vesayetini kurmak!
Sözüm ona yargı vesayetini ortadan kaldırmak için 2010 yılındaki anayasa değişikliği referandumu yapılmıştır. FETÖ’yle birlikte mezardakiler de kaldırmış, şimdi bir kısmı hapiste olan “yetmez ama evetçi” liberallerin desteğiyle referandumdan “evet” çıkması sağlanmıştır. Böylece yargıda Kemalist vesayet kaldırılmış yerine FETÖ’nün vesayeti konmuştur.
FETÖ’nün yargıdaki hâkimiyeti sonuçta ABD’nin yönlendirmesiyle Ergenekon / Balyoz / Casusluk davalarının açılmasını sağlamıştır.
Böylece CIA’nın
yardımıyla FETÖ, TSK’ya komplo kurmuş, TSK’nın terör ve Suriye’deki
gelişmelere müdahale gücünü sıfırlamaya çalışılmıştır.
AKP iktidarı sözü edilen vesayetleri kaldırıp yerine
milletin vesayetini değil AKP’nin vesayetini millet adına getirip
koymuşlardır.
İşin ilginç yanı bütün bunlar AKP’nin iktidarda olduğu bir ülkede
yaşanmış ve iktidar yetkilileri bu olan bitenden hiçbir sorumluluk kabul
etmemişlerdir.
Demokraside üst lig iddiası!
Başka söze ne hacet Genel Kurmay Başkanını aday olmaması için
Abdullah Gül’e gitmesi, yargı üyelerinin Cumhurbaşkanı eşliğinde Çay
toplama görüntüleri vermeler her şeyi özetliyor.
Bugün
Türkiye’de başta medya olmak üzere rektörler, müftüler, valiler,
belediye başkanları, bürokratlar vb. kamu görevlileri üzerinde acımasız
bir parti vesayeti vardır.
AKP’nin dile getirdiği “güçlü meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye” söylemleri içi boş kavramlardır.
Mevcut
uygulama getirilen sistemin güdümlü meclis, etkisiz hükümet, bütün gücü
elinde tutan tek başkan sistemi olduğunu göstermektedir.
AKP iktidarı on altı yıldır yapmadıklarının, yanlış yaptıklarının, devleti yönetemediğinden devlette
paralel yapılar kurulduğunun hesabını vermedi.
Dahası iş başındaki
iktidar 15 Temmuz hain girişimini zamanında haber alarak daha başlamadan
yok edemediğinden dolayı da bir numaralı sorumludur.
On altı yıllık iktidarında ileri diyerek gerilettiği demokrasi, insan hakları, basın ve ifade özgürlüğü orta yerde dururken seçim bildirgesinde 24 Haziran seçimlerinden sonra da demokrasiyi geliştirmeye bir üst lige çıkarmayı öngörüyor. Tuhaf değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder