25 Kasım 2018 Pazar

YAMA




YAMA


Ali Bademci 
 

Siyasette yama bizim demokrasi tarihimizin  sıkça başvurulan  olgularından biridir. 

Yani partiler, düşünceler hattâ ideolojiler arasında işbirliği! Bir zamanlar bu işe “Cepheleşme” dediler ama  şimdilerde tamamen  normal karşılanmaya başlandı; üstüne üstlük  genel seçimlerde bu işe yasal düzenleme de getirildi! 

Aslında  partiler arası işbirliği büyük ortağın canına can katarken  küçük ortağın  siyasi parti olma özelliği ve düşüncesini tamamen ortadan kaldırmaktadır. 

Gerçi biz ülkücüler 12 Eylül darbesinde “Devleti ele geçirmek” iddiası ile yargılandık ve hırpalandık ama siyasi parti ve düşüncelerin yegâne amacı iktidara gelmektir. Bu amacı tehir eden hareket siyasi hareket olmaktan çıkar.

Liderimiz Devlet Bahçeli, Meral Akşener hareketi ile bilerek ve tasarlayarak  MHP’nin İP’yi  doğurmasını sağladı ve bu konuda da  iktidardan bir hayli kıyak gördü. Ne oldu, Akşener önderliği  partileşti ve genel seçimlerde barajı aşamadıysa da   baba mekanı kadar oy  aldı, hatta pilot  bölgelerde  onu geçti! 

Akşener  CHP’den  jest görmüş olsa da geçtiğimiz seçimlerde   MHP’nin AKP  kadar işbirliğine  sarılmadı ve hiç de fena olmayan bir sonuç  aldı! 

Doğru söylediğimiz ve doğru tahliller yaptığımız için bazı kardeşlerimiz bizim İP’li olduğumuz şeklinde mesaj atıyorlar! 

Bu husus tamamen bühtan, hatta gıybettir! Çünkü hiç kimse böyle bir şey gösteremez, tarafımızdan benzer tenkitler İP için de yapılmıştır, bakabilirsiniz!

Genel seçimlerde MHP’nin  “Bekaa” meselesini öne sürerek AKP’ye yapışması bir cin oyunu idi. 

 İki taraf da kârlı çıktı, MHP güç bela barajı aşarken, AKP potansiyel gücü olan bir muhalefeti pasifleştirdi  ve iktidar sloganlarını bile ortadan kaldırdı. 

Şimdi MHP’nin iktidar söylemleri yok, evvelce söylenmiş ve doğruluğu hâlâ geçerli olan “Küçük olsun da bizim olsun” işte bu kadar! O sebeble siyasetten geçinen  birkaç   küçük grup partiye sıkıca yapışmaya devam ediyor!

 Geniş kitleler evvelce AKP’ye kayarken şimdi HDP hariç bütün partilerde var! Bunları kim bir araya getirebilir? Yazar, çizer, bilim adamı dersen yok, büyük masrafla yayına başlayan gazetenin okuyucusu, TV’in  MHP Genel Merkezi’nden başka izleyicisi yok!


Bahçeli  sırf paçayı kurtarmak için “Cumhur İttifakı”nı  mahalli seçimlerde de  devam ettirmek istedi!  Hatta bunun için AKP’ye  Ankara ve İstanbul’dan aday çıkarmamak  gibi  kuvvetli jestler de yaptı! Halbuki kendisinden böyle bir şey isteyen yoktu!

 Anlayacağınız kuru yiğitlik yaptı da, Erdoğan cinliği gördü ve “Herkes kendi yoluna” diyerek  son noktayı koydu. Bu durumda hemen yiğitleşen Genel Başkanımız “İttifak beklentileri bitmiştir ve her yerde aday çıkaracağız.” diye oyuncak bir rest çekti! 

Elbette karşınızda çocuk yok; durumu gerçekten akıl ile hareket eden AKP  yönetimi anladı!

Ne oldu, iki tarafta  hesap ve kitaba başladı; çünkü CHP-HDP ortaklığına   ülkücülerin yarısı olan İP destek verirse  AKP açısından durum kötü! MHP ise AKP’siz  bırakın Büyükşehir ve İl Belediyelerini  ilçelerde bile seçim kazanamaz. 

Çünkü son birkaç yıllık MHP siyaseti tamamen AKP’ye endekslidir, denemeden genel seçimlerde başarılı sonuç alınmış, kamu oyunda  en azından kendini korur  imajını kaybetmemiştir. 

Bahçeli adam gibi siyaset yapan  arkadaşlarını görevden çekti ve konuşmalarını yasakladı.  

Buna karşılık AKP’ye  “Zeytin Dalı” kabilinden  sinirli gülücükler gönderdi. Bugün iki lider  tekrar  bir masada buluşacaklar!

Bahçeli ne istiyor; elbette Genel Seçimlerde olduğu gibi zevahiri kurtarıyor görünmek! 

Bunun için ülkücüler yerine iktidardan yardım istiyor ve adeta yalvarıyor; çünkü resti AKP tarafından görüldü!  

Bir numarası da yok! Bahçeli’nin yegâne amacı üç büyükşehiri muhafaza etmek, şöyle birkaç da il belediyesi almak! Ne olursa bin bereket! Peki bunu sadece ortaklık ile çözebilir misiniz? 

Seçmen parya ve köle mi? Elbette değil! Bu belediyelerin  son beş yılda yaptıkları icraat ne durumda! Aslında  meşrebinde yoksa  Belediyeleri bozan Ankara avanesi! Mersin ve Manisa’da bu kadar tahribata  başkanlar tarafından müsaade edilmedi; ama yine halk her şeyi biliyor! 

Adana berbat  adrese teslim ihale oyunları, kamu  tapularının devri, var yok her şeyin satışı, yapılan pahalı ihalelerle  gelecek 50 yılın ipoteklenmesi!

Biz ülkücüler hiçbir şeyi değiştiremeyiz, böyle gelmiş böyle gider! 

Belediyelere  gözcü olarak getirilen Ankara  işbilirleri her şeyi kendi mecrasına oturtur! 

Öyle ya adam  zimmetten 5 yıla mahkum olur da yine  aday yaparız! 

Hayırlı olsun, bizlere de elveda MHP! Burhanettin Kocamaz gibi, çare yoksa ne yapalım? 

Demediler mi “Herkes kendi yoluna”, elbette ülkücüler de kendi yoluna! 

MHP ağlamayan analarla yola devam ettikten sonra  mutlaka  kız ya davulcuya veyahut da zurnacıya varacak.

Esen kalın.


http://www.ulkucukadro.com/2018/11/yama/ 

1 yorum:

Türk Baba Kurt dedi ki...

50 yıllık Ülkücü Hareketi sadece kendi şahsi ve siyasi çıkarları için; bu Vatana aklınıza gelebilecek her türlü ihaneti yapanlara yama yapanları,saraya çırak edenleri hiçbir zaman affetmeyeceğiz......