Pakistan insanlık tarihindeki en eski medeniyetlere beşiklik etmiş, Türkiye'nin en yakın dostlarından biridir. Hindus Nehri’nin ve devasa kollarının aktığı vadiler ile uçsuz bucaksız ovaların tarımsal üretimi devleştirdiği ülke, 800 bin km2'lik yüzölçümü ile Türkiye'ye çok yakın bir büyüklüğe sahiptir. 183 milyonluk nüfusu ise ülkenin ne kadar kalabalık olduğunu göstermeye yetiyor.
1848-1947 yılları arasında Hindistan olarak bilinen coğrafya 1947 yılında din esasına göre yapılan bölünme ile Hindistan'dan ayrılarak Pakistan adını aldı. Urduca ve İngilizce bir dönem birlikte resmi dil olarak kabul edildi. Geçici olarak resmi dil kabul edilen İngilizcenin hukuki durumu daha sonra değişse de halen en çok kullanılan dil olma özelliğini koruyor.
Pakistan Türkleri'nin Tarihi
Tarih boyunca pek çok medeniyet gibi Kuş Hanlar ve Ak Hunlar da bu topraklarda büyük medeniyetler kurmuşlardır. Bölge Muhammet bin Kasımın 8. yüzyılda gerçekleştirmiş olduğu fetihlerle İslami kimlik kazanmıştır. Bölgede 1001 yılında Gazneli Mahmut'un yapmış olduğu Hint seferleri ile Türkler yönetici konumuna yükseldiler.
Delhi Türk Sultanlığı ve Babürlü Devleti gibi merkezi devletler Gaznelilerin seferlerinden sonra Pakistan'da kurulan Türk devletleridir. 1858 yılına kadar Türk hakimiyeti Pakistan topraklarında devam etmiştir. Orta Asya'dan gelen Türklerin ikinci vatanı olan topraklar zaman içinde kalıcı yerleşimler sonucunda anavatanları olmuştur.
Türklerin en yoğun olduğu bölgeler Hazara ve Keşmir bölgeleridir. Özellikle Hazara bölgesindeki Abatabad, Mansehra ve Haripu şehirleri Türklerin en yoğun olduğu yerleşim yerleridir. Hazara bölgesindeki Türk varlığı Timur'un Hint seferi ile başlamıştır. Emir Timur'un 1398 yılında gerçekleştirdiği sefer sonrasında Hazara bölgesine yerleştiği bilinir. Bir dönem adı Hazara Karluk olarak anılsa da günümüzde Hazara olarak adlandırılır. Hazara bir şehrin değil, bir bölgenin adıdır.
Timur seferi ile gelip yerleşen bin askerin torunları günümüzde Hazara Türklerini oluşturur. Yine Timur döneminde Orta Asya'dan getirilen Karluk Türkleri her köye bir aile düşecek biçimde yerleştirildi. Bu aileler yerleştirildiği köyün beyi konumuna getirilmiştir. Bey ailelerine yerel dilde raca (raja) denilir. Günümüzde halen bu Türkler raca unvanını kullanmaya devam etmektedir.
Timur'un Hindistan'dan ayrılmasından yıllar sonra soyundan olan Prens Şahabuddin 1472 yılında Pakistan'ın Hazara bölgesine gelir. Aynı yıl burada Hakdi Sagar adında bir Türk devleti kurar. Bu devlet günümüzde Pakistan'ın önemli birer yerleşim yeri olan Hasanabdal ve Atak'tan Keşmir'e kadar olan yerleri içerisine alıyordu.
Sonraki yıllarda Babür Şah'ın 1526 yılında kurduğu Babürlü Devleti’nin içinde yerel devlet olarak varlığını sürdürmüştür. Babür Şah, Babürname adını verdiği hatıratında bu bölgedeki Türk varlığından ve devletlerinden söz eder. Karluk Türkleri 1703 yılına kadar ad geçen bölgeyi yönetmişlerdir.
Bölgede Sihlerin hakimiyeti başladığında Türkler için mazlumiyet yılları başlamış. Müslüman Türklere karşı en acımasız tutumları takınan Sihler Karlukların bir kısmının ülkeyi terk etmelerine neden olmuştur. Karlukların bir bölümü yerlerinde kalmakla birlikte önemli bir kısmı Keşmir'e ve Hazara bölgesinin dağlık kısımlarına kaçıp saklanırlar.
Günümüzde Pakistan'da Karlukların en yoğun yaşadıkları şehir Abatabad'dır. Abatabad'ın köylerinin pek çoğunu Türkler oluşturur. Karluk Türkleri birbirlerine oldukça bağlı bir topluluk olup birlikte olmaları gereken her durum ve törende mutlaka bir araya gelmeye devam ediyorlar.
Karluk Türkleri törenlerinde Türk örf ve adetini koruyarak sürdürüyorlar. Düğünlerinde akrabalarını, eş dostlarını davet etmeleri, onlara yemek ikram etmeleri, davetlilerin düğün evine gelirken hediye getirmeleri, gelin alma töreni oldukça tanıdık geliyor. Köylerde özel ve resmi olmak üzere iki tür okul bulunuyor. Okullarda İngilizce ve yerel dil olan Hintko eğitimi veriliyor.
Halk çocuklarının İngilizce eğitimine özel önem verirken yaşlı genç hemen hemen herkes İngilizce Urduca ve Hintko'dan en az ikisini konuşabiliyor. Pratik hayatta her ne kadar Türkçe kullanılmasa da çocuklarına Türk adı verme geleneğini sürdürüyorlar.
Her fırsatta Türk olduklarını dile getiren bu topluluk İslam dini ve Türk geleneğini sürdürmede oldukça ısrarlı. Pakistan'da yaşayan Türkler çok çalışkan ve ülke genelinde saygınlıkları var. Hazara bölgesinde yaşayan Karluk Türkleri hem aile hem de köylerine ait soy ağacına sahipler.
Köy köy ve ev ev dolaşarak elde ettikleri soy bilgilerini bir kitapta toplamışlar. Kendilerinin Türk olduğunu ilan etmek amacı ile adlarının son kelimesi mutlaka "Türk"tür. Pakistan'ın ünlü isimlerinden Raca Muhammed Zaman Türk'ü bu konuda örnek verebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder