Yüzüne Gözüne…
Hüseyin Yeğin
Birilerinin;
FETÖ ve PKK adına suç işlediğinde yakalanıp, yargılandığı ve müebbet yahut ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldığı olmuştu, olacak da...
Rahip Andrew Brunson da terör örgütleri FETÖ ve PKK adına suç işledi, yakalandı, yargılandı.
Yazılanlara bakılırsa 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verilmiş.
Suçluymuş yani…
Gerekçeli kararı okumadık ama Rahip Andrew Brunson ABD'ye çoktaan gitti…
ABD, bu rahip için:
Stratejik ortağım dediği Türkiye'yi bir çırpıda gözden çıkardı. İttiriverdi uçurumun kenarına doğru.
Hiç düşünmedi bile.
Hele bir de o kıvrım kıvrım saçlarını bir yelpaze gibi dalgalandıran Trump'un dansları var ki unutulmaz.
Söz bizden yana açıldığında havalarda dans etti adam.
Uzun süre yere inmedi hiç!
ABD ile aramızda değişik sorunlar olabilir. Yığılan sivrilikler de.
Ama bir ülkenin stratejik ortağım dediği ülkeye reva görülecek şeyler değildi yaptıkları.
Tarihe kazınacaktır bu çirkinlikler.
Ve.
Bizimkiler de onlarla birlikte anılacaktır!
Suskunluklarının, çaresizliklerinin hazin dansından utanç duyacaklardır.
Trump, Twitter paylaşımında:
"Rahip Andrew Brunson için çok sıkı çalışıyoruz. Düşüncelerim ve dualarım Pastör Brunson'la. Onun yakında güvenle eve dönmesini umuyoruz " derken,
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun:
"ABD başkanı Donald Trump'a bir kez daha hatırlatmak isteriz ki Türkiye demokratik bir hukuk devletidir ve Türk mahkemeleri bağımsızdır" dedi.
Trump koca harflerle:
RAHİP BRUNSON SERBEST BIRAKILDI, YAKINDA EVİNDE OLACAK" derken
bizimkiler:
"ABD başkanı Donald Trump'a bir kez daha hatırlatmak isteriz ki Türkiye demokratik bir hukuk devletidir ve Türk mahkemeleri bağımsızdır" dedi.
The Wall Street Journal gazetesi (ABD) duruşma daha devam ederken:
"Bugün Brunson'un pasaportunun geri verileceğini ve ABD'ye geri döneceğini," yazdı.
Çok kişi ve kurumlar duruşma öncesi ya da duruşma henüz bitmeden dedi ki:
"Rahip ABD'ye dönecek…"
Bizimkiler boş durmadı tabii:
"Hatırlatmak isteriz ki Türkiye demokratik bir hukuk devletidir ve Türk mahkemeleri bağımsızdır" dedi.
Çocukluğum geldi aklıma!
Kömürlüğe kömür taşıdığım günler.
Kuru kömürlerden değildi benim taşıdığım kömürler; yağlı kömürdü. Eline aldığında izleri kalan ve kendine özgü kokusu burnuna sinen kömürler.
Yapış yapıştı adeta. Rahmetli anam derdi ki:
"Benim güzel oğlum sana kaç kere söyledim şu kömürleri taşırken elini yüzüne gözüne götürmeyesin!"
O öyle dedikçe çenenim altı kaşınırdı. Çok geçmez göz kapaklarımın altına üstüne, kulağımın yanına ve enseme geçerdi kaşıntı.
Sonrası her yanım kömür lekeleriyle doluşurdu. Yağlı, kalın ve sinsi lekeler bir türlü çıkmazdı.
Bütün yük anama binerdi. Zavallı kadın ter döker, sıkılır ama ne yapıp eder o yağlı kömür lekelerini çıkarırdı.
O günden bu yana:
Bir iş yapıyorsam elime yüzüme bulaştırmamaya hep dikkat eder, bunun için olağanüstü çaba gösteririm.
Bilmem ki ömrüm bitmeden ülkem adına daha kaç utanç yaşayacağım.
Ve iktidarın hatalarla dolu yüklerini daha ne kadar taşıyıp duracağım.
http://www.haberiniz.com.tr/yazarlar/huseyin-yegin/yuzune-gozune-440963m.html

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder